İsrail‘in Lübnan‘a yönelik siber saldırısı ve Lübnan sınırına yeni askeri sevkiyat yapması, iki ülke arasındaki gerginliği artırdı. Aylardır Lübnan’daki vatandaşlarını tahliye etmek için bölgede hazırlık yapan İngiltere bu kez acil kodlu bir uyarı yayınladı.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Lübnan durumunu görüşmek üzere düzenlenen acil kodlu toplantıya başkanlık etti. Toplantıda olası bir durumda Lübnan’da yaşayan İngilizlerin tahliyesi için yapılması gerekenler detaylı bir şekilde ele alındı. İngiliz medyası, hükümetin Lübnan’da en kötü senaryoya hazırlık yaptığını yazdı.
Acil kodlu toplantının hemen ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan İngiliz Dışişleri Bakanı, Hizbullah mensuplarına ait patlayıcılarla düzenlenen ve 37 kişinin ölümüne, yaklaşık 3 bin kişinin yaralanmasına yol açan saldırıların ardından durumun hızla kötüleşebileceğini vurguladı. İngiliz vatandaşlarına Lübnan’ı terk etmeleri çağrısında bulundu.
X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, “Lübnan’daki İngiliz vatandaşlarına mesajım, ticari seçenekler devam ederken ülkeyi terk etmeleridir” ifadelerini kullandı.
İngiliz hükümeti bir aydan fazla süredir vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri yönünde uyarıda bulunuyor.
“TAM KAPSAMLI SAVAŞ” BAŞLAMAK ÜZERE
İsrail, Gazze’deki katliamlarına paralel olarak son bir yıldır Lübnan’a da sık sık saldırılar düzenliyor. İsrail ile Hizbullah sınırdan karşılıklı ateş açıyor ve İsrail savaş uçakları neredeyse her gün Beyrut üzerinde ses hızını aşarak insanlar üzerine korku salmayı amaçlıyor.
Ülkenin güneyinde İsrail sınırına yakın yerlerde yaşayan halk, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kimi Beyrut merkeze sığınırken daha büyük çatışmaların yaşanması durumunda Lübnan halkının, Suriye’deki istikrarsızlık nedeniyle ilk tercihinin Türkiye olabileceği yorumları yapılıyor.
Bölgedeki halk, 2006 yılında yaşanan savaşın tekrarını yaşamaktan endişe ediyor. 12 Temmuz-14 Ağustos 2006 tarihleri arasında sürmüş olan silahlı çatışmalarda bin 109 Lübnanlı hayatını kaybetmiş, 3.500’den fazlası da yaralanmıştı. Çatışmalar bir milyondan fazla Lübnanlının evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
TÜRKİYE TAHLİYELER KONUSUNDA ÖNEMLİ ROL ÜSTLENDİ
Saldırılarda ölenler arasında Lübnan’da bulunan yabancılar da bulunuyordu. Fakat, kısa bir süre içinde birçok devlet kendi vatandaşlarını deniz yoluyla tahliye etmek için harekete geçti.Bu tahliyelerin çoğunluğunda Türkiye önemli roller oynamış, taşımacılık ve ev sahipliği yaptı. Buna karşın İsrail, Avustralyalıları taşıyan gemiye taciz atışları gerçekleştirdi.
TÜRKİYE BARIŞ GÜCÜ’NDE
1701 sayılı karar ile Lübnan’da Birleşmiş Milletler’e bağlı görevli olan UNIFIL barış gücünün mevcudunun 15,000 kişiye çıkarılıp görevinin genişletilmesine karar verildi. Bu sebeple başta Fransa, İtalya, Türkiye, Malezya, Bangladeş ve İspanya olmak üzere birçok devletten asker göndermeleri istendi. Bu talebe olumlu cevap veren Türkiye, 5 Eylül 2006 günü Birleşmiş Milletler barış gücüne katılmak üzere bir Türk askerî birliğinin Lübnan’a gönderilmesine yönelik Başbakanlık tezkeresi TBMM Genel Kurulunda 200 red oyuna karşı 344 evet oyuyla kabul edildi.
