Yaşam

Filme Gitmeden Önce: “Atom Bombasının Babası” Oppenheimer Hakkında İlginç Gerçekler

J. Robert Oppenheimer, 2. Dünya Savaşı söz konusu olduğunda en değerli isimlerden biridir. İlk nükleer bombanın üretilmesindeki rolü nedeniyle “atom bombasının babası” olarak bilinir. oppenheimer ‘ın adı artık daha çok Christopher Nolan’ın sinemasıyla ilişkilendiriliyor. Ağustos 1945’te Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atılan atom bombalarının arkasında ABD’li teorik fizikçi vardı. Bu bombalar, Oppenheimer başkanlığındaki Los Alamos Laboratuvarı’nda üretildi.

Film vizyona girmeden önce yaptıklarıyla dünya siyasetini bile şekillendiren Oppenheimer. hayatından bazı önemli bilgiler vereceğiz. Bu bilgiler de filme gitmeden önce filmi daha iyi anlamanız için iyi olacaktır.

Öncelikle Oppenheimer’ın hayatını kısaca tanıyalım.

J. Robert Oppenheimer, 1904’te New York’ta doğdu. 23 yaşında fizik doktorasını tamamladı.Bilim adamı daha sonra California Teknoloji Enstitüsü, California Üniversitesi ve Berkeley’de fizik öğretmeye başladı.

1942’de General Leslie Groves Jr.Oppenheimer’ın idari deneyim eksikliğine ve Nobel Ödülü olmamasına rağmen (diğer olası adayların çoğu Nobel ödüllü idi), projeye liderlik etmesini istedi.

Böylece manhattan projesi Oppenheimer devraldı. Oppenheimer’ın sıra dışı öyküsünde de bazı ayrıntılar var. Gelin bu detaylarla birlikte Oppenheimer hakkında ilginç gerçeklere bir göz atalım.

Öğrencileri, yüksek konuşma gücü nedeniyle ona hayran kaldı.

Sadece matematiğe güvenmeyen Oppenheimer, Sözlü olarak yetkilendirilmiş bir fizikçiydi. Bu nedenle fiziği kelimelerle anlatmakta çok iyiydi. Oppenheimer güzel cümleler kurmakta çok yetenekliydi ve öğrencileri onu büyük bir ilgiyle takip etti.

Bu öğrencilerden bazıları Oppenheimer’ı o kadar çok beğendiler ki onun gibi giyinmeye ve hareket etmeye başladılar. Öğretmenlerinden etkilenen öğrenciler, Oppenheimer’ın kendine özgü ” benim ismimOnun uğultusunu taklit ettikleri için “nim nim çocuklar” lakabını almaya başladılar.

Eski Sanskritçe dahil 6 dil konuşabiliyordu.

Oppenheimer 6 dil konuşuyordu. Ara sınav dersi vermek için 6 haftada öğrendiği Hollandaca bile dahil. Alanı dışında da çokça kitap okuyan Oppenheimer, bunalım döneminde Hindu kutsal kitabı Bhagavad Gita’yı okuyabilmek için Sanskritçe öğrendi.

Aslında Oppenheimer, 1965’te bir NBC röportajında ​​ilk başarılı atom bombası testinde oluşan mantar bulutunu gördükten sonra arkadaşlarına söyledi. Şimdi ölümüm, dünyaların yok edicisi.Söz de bu kitaptan geliyor.

Büyük Buhran sırasında komünizmle ilgilenmeye başladı.

ABD’nin en zor zamanlarından biri. Büyük çöküntü1930’larda işçi hakları ve komünizmle ilgilenmeye başlayan Oppenheimer, 1930’ların sonlarında solcu davaları desteklemeye başladı.

Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin yanında yer almasına rağmen, Amerikalılar hala komünistlerden şüpheleniyorlardı. oppenheimer hiçbir zaman komünist partilere üye olmadımancak kardeşi gibi yakın çevresindeki isimler bu partilere üyeydi.

Manhattan Projesi’nden sonra, bu bilim adamının muhalifleri, Oppenheimer’ın komünizme olan ilgisini bir güvenlik tehdidi olarak gördüler ve görmezden geldiler. karalamaya çalıştılar.

Dönemin ABD Başkanı Truman, Oppenheimer’a hakaret etti.

Oppenheimer, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarından sonra ciddi bir vicdan azabı duymaya başladı. Bu iki atom bombasının patlamasından 2 ay sonra Oppenheimer Oval Ofis’te Lider Harry S. Truman Atom bombası geliştirme olasılığı hakkında Sovyetler Birliği ile konuşmaya gitti. Başkan, Oppenheimer’ın endişelerine çok az ilgi gösterdi ve ünlü fizikçiye Sovyetlerin asla atom bombası geliştiremeyeceğine dair güvence verdi.

Bunun üzerine sözlerini noktalayan Oppenheimer ellerini ovuşturarak Truman’a o efsane cümleyi kurdu: Bu cümle çoğu kişi tarafından duyulmuştur. “Sayın Başkan, ellerimde kan hissediyorum.cümledir.

Bu cümle üzerine Truman çok kızdı ve ” Ellerinde kan var, kahretsin ellerinde benim kadar kan yok. Sadece bunun hakkında konuşmaOppenheimer gittikten sonra Dışişleri Bakanı Dean Acheson’a söyledi. O kaltağı ofiste bir daha görmek istemiyorumifadelerini kullandı.

Filme gitmeye hazır mısın?

Christopher Nolan Sineması ile daha yakından tanıyabileceğimiz Oppenheimer, kendine has bir kişiliğe sahip. Yaptığı şey yüzünden binlerce insan öldü ama muhtemelen milyonları daha kurtardı.

Bir insan asla tamamen siyah ya da beyaz olmadığını göstermek Oppenheimer hakkında pek çok özel bilgi var. Bunları filmde izlemeleri için bırakıyoruz. Peki Oppenheimer’ın yeni sinemasından ne bekliyorsunuz? Yorumlarda buluşalım.

Kaynak: WordsSideKick.com, Movieweb, Times of India

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort